Trendio
Active member
Muş, Brüksel temaslarının akabinde Türkiye’nin AB Daimi Temsilciliği’nde basın toplantısı düzenledi.
14 Haziran tarihinde AB Komitesi Kıdemli Lider Yardımcısı Valdis Dombrovskis ve AB Kurulu İktisattan Sorumlu Üyesi Paolo Gentiloni ile görüşmelerde bulunduğunu bildiren Muş, “AB’nin iktisat ve ticaretten sorumlu en değerli iki ismiyle Türkiye ve AB içindeki ticari ve ekonomik alakaları, Türkiye-AB olumlu gündemini ele aldığımız çok verimli görüşmeler gerçekleştirdik.” dedi.
Muş, 24-25 Haziran’da Brüksel’de AB Önderler Doruğu gerçekleştirileceğini anımsatarak, “Bu tepede, öteki konuların yanı sıra ülkemiz ile ekonomik bağlantıların geleceği de masaya yatırılacak. Bu vesileyle tepe öncesinde gerçekleştirdiğimiz bu temaslarda AB ile ülkemizin stratejik iş birliğinin değeri ve Türkiye AB münasebetlerinde olumlu gündem oluşturulmasının hem Türkiye tıpkı vakitte AB çıkarına olduğu konusunda bir mutabakat olduğunu müşahede ettik. Görüşmelerimizde, AB tarafında ülkemiz ile ekonomik bağlantıların geliştirilmesi konusunda kuvvetli bir kararlılık olduğunu tabir edebilirim.” halinde konuştu.
“İş birliği iki tarafın çıkarına”
Türkiye’nin, global problemlerin tahliline yönelik olarak her vakit milletlerarası iş birliğinden yana hal sergilediğini, insanlığın selameti ismine üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmek için daima ön saflarda yer aldığını vurgulayan Muş, global ve bölgesel problemlerin tahlilinde Türkiye ve AB’nin ortak çalışması ve iş birliği yapmasının her iki tarafın da çıkarına olduğunu kaydetti.
Muş, görüşmelerde AB tarafına, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın adil ve kalkınmayı destekleyen global inisiyatiflerin öncüsü olduğunu ilettiğini söylemiş oldu.
“Önemli ögelerden biri Gümrük Birliği’nin güncellenmesi”
Mehmet Muş, Türkiye ile AB içindeki müspet gündemin kıymetli ögelerinden birisinin Gümrük Birliği’nin 21. yüzyılın ticari ve ekonomik şartlarına uygun hale getirilmesi ve güncellenmesi olduğuna dikkati çekerek, “Gümrük Birliği’nin güncellenmesine dönük süreç, Türkiye ile AB’nin ticari ve ekonomik alandaki bağlarını daha da ileriye taşıyarak iki taraf için de ekonomik faydalar sunacaktır.” dedi.
Muş, global çapta ekonomik ve toplumsal problemlere yol açan pandeminin yanı sıra son senelerda dünya ticareti ve iktisadında yaşanan belirsizlikler karşısında Türkiye-AB iş birliğinin her vakit olduğundan daha fazla ortak çıkarlar temelinde geliştirilmesine muhtaçlık bulunduğunu kaydetti.
Pandemi periyodunda bilhassa dünya iktisadında ve ticaretinde, üretimde birtakım coğrafyalara çok bağımlılığın sakıncalarının fazlaca açık bir biçimde görüldüğünü söz eden Muş, arz kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve bilhassa kimi kritik eserlerde stratejik otonominin geliştirilmesinin AB için de temel amaçlardan biri haline geldiğini vurguladı.
“Türkiye, AB ile paydaşlık ilgisini geliştirmek istemektedir”
Ticaret Bakanı Muş, “Küresel tedarik ve kıymet zincirlerinin çeşitlendirilmesi ve güçlendirilmesi bakımından Türkiye, üretim ve ihracat kapasitesi, dinamik iktisadı ve stratejik pozisyonu ile AB için en değerli ortaktır. Daha kuvvetli bir Türkiye-AB bütünleşmesi, bölgemizdeki tedarik zincirlerinin güçlendirilmesi, rekabetçiliklerinin daha da artırılması için değerli fırsatlar yaratmaktadır.” diye konuştu.
AB tarafı ile görüşmelerde, iştirak ruhuna uygun halde karşılıklı olarak atılması gereken adımlar olduğu konusunda mutabık olduklarını aktaran Muş, şöyleki devam etti:
“Bu manada, ülkemiz ve AB’nin Özgür Ticaret Muahedeleri içindeki artan farkın, ayrıyeten ülkemizin AB’nin karar alma düzeneklerinde gereğince yer almamasının Gümrük Birliği’nin işleyişinde yarattığı meseleleri ve tahlil beklentimizi gündeme getirdik. Önümüzdeki devirde Gümrük Birliği’nde her iki tarafın karşılaştığı yapısal ve ticari meselelerin daha yakın iş birliği ve diyalog içerisinde ele alınması noktasında muhataplarımızla hemfikiriz.”
Gündemdeki kıymetli konulardan bir adedinin de, Komite’nin çelik ithalatında uyguladığı korunma tedbirinin mühletini geçen hafta 3 yıl daha uzatma önerisi olduğuna işaret eden Muş, bu bahiste, Türkiye-AB olumlu gündemi ve iştirak ruhuna uygun bir biçimde, Türkiye lehine adımlar atılması gerektiğini söylemiş oldu.
Muş, AB’nin önümüzdeki senelerda izleyeceği siyasetlerin merkezinde yeşil dönüşümün yer alacağını, ticaretinin tarihi olarak yarısına yakınını AB ile gerçekleştiren Türkiye’nin, endüstrisini AB Yeşil Mutabakatı’na dönük siyasetlere entegre etmek üzere çalıştığını, Türkiye ve AB’nin yakın bir iş birliği geliştirmesinin değerli olduğunu vurguladı.
Komite tarafınca yakında açıklanması beklenen “sınırda karbon düzenleme mekanizmasının” Türkiye-AB ticaretine ziyan vermemesi için yakın bir biçimde çalışmak gerektiğine işaret eden Muş, “Dünyanın karşı karşıya olduğu ekonomik ve ticari kuvvetlikler karşısında Türkiye ile AB içinde daha yakın bir bütünleşme ve iş birliği, her iki tarafın iktisadına, bölgemizdeki kıymet zincirlerine, endüstrimize ve vatandaşlarımıza değerli yararlar sağlayacaktır. Ekonomik olarak kuvvetli bir Türkiye’nin, nasıl ki AB’nin çıkarına olacağı aşikar ise kuvvetli bir AB’nin varlığının da Türkiye’nin çıkarına olacağı açıktır.” formunda konuştu.
Türkiye’nin, AB ile paydaşlık münasebetini geliştirmek istediğini tabir eden Muş, “Bu kapsamda AB’nin de Türkiye-AB olumlu gündemini hayata geçirmek için kararlı adımlar atmasını beklemektedir.” dedi.
“Komisyon’un olumlu yaklaşmasını umuyoruz”
Mehmet Muş, bir gazetecinin Gümrük Birliği güncellemesine ait sorusu üzerine, “Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, Türkiye ve AB’nin ekonomik olarak her iki tarafın faydasına. Burada herkes mutabık.” sözlerini kullandı.
Gümrük Birliği’nin imzalanmasının üzerinden uzun yıllar geçtiğini hatırlatan Muş, “Uygulamalarda aksaklıklar, sorunlar var. Bu AB tarafınca da kabul ediliyor. Biz 24-25 Haziran’da yapılacak olan Başkanlar Doruğu’nda Konsey’den bu kademede bir karar çıkmasını beklediğimizi onlara tabir ettik. Komite’nin olumlu yaklaşmasını umuyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin bu manadaki diplomatik teşebbüslerini sürdüreceğini belirten Muş, “Yaklaşımlarının olumlu olduğunu düşünüyorum. Biz burada olumlu bir hava gördük.” dedi.
14 Haziran tarihinde AB Komitesi Kıdemli Lider Yardımcısı Valdis Dombrovskis ve AB Kurulu İktisattan Sorumlu Üyesi Paolo Gentiloni ile görüşmelerde bulunduğunu bildiren Muş, “AB’nin iktisat ve ticaretten sorumlu en değerli iki ismiyle Türkiye ve AB içindeki ticari ve ekonomik alakaları, Türkiye-AB olumlu gündemini ele aldığımız çok verimli görüşmeler gerçekleştirdik.” dedi.
Muş, 24-25 Haziran’da Brüksel’de AB Önderler Doruğu gerçekleştirileceğini anımsatarak, “Bu tepede, öteki konuların yanı sıra ülkemiz ile ekonomik bağlantıların geleceği de masaya yatırılacak. Bu vesileyle tepe öncesinde gerçekleştirdiğimiz bu temaslarda AB ile ülkemizin stratejik iş birliğinin değeri ve Türkiye AB münasebetlerinde olumlu gündem oluşturulmasının hem Türkiye tıpkı vakitte AB çıkarına olduğu konusunda bir mutabakat olduğunu müşahede ettik. Görüşmelerimizde, AB tarafında ülkemiz ile ekonomik bağlantıların geliştirilmesi konusunda kuvvetli bir kararlılık olduğunu tabir edebilirim.” halinde konuştu.
“İş birliği iki tarafın çıkarına”
Türkiye’nin, global problemlerin tahliline yönelik olarak her vakit milletlerarası iş birliğinden yana hal sergilediğini, insanlığın selameti ismine üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmek için daima ön saflarda yer aldığını vurgulayan Muş, global ve bölgesel problemlerin tahlilinde Türkiye ve AB’nin ortak çalışması ve iş birliği yapmasının her iki tarafın da çıkarına olduğunu kaydetti.
Muş, görüşmelerde AB tarafına, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın adil ve kalkınmayı destekleyen global inisiyatiflerin öncüsü olduğunu ilettiğini söylemiş oldu.
“Önemli ögelerden biri Gümrük Birliği’nin güncellenmesi”
Mehmet Muş, Türkiye ile AB içindeki müspet gündemin kıymetli ögelerinden birisinin Gümrük Birliği’nin 21. yüzyılın ticari ve ekonomik şartlarına uygun hale getirilmesi ve güncellenmesi olduğuna dikkati çekerek, “Gümrük Birliği’nin güncellenmesine dönük süreç, Türkiye ile AB’nin ticari ve ekonomik alandaki bağlarını daha da ileriye taşıyarak iki taraf için de ekonomik faydalar sunacaktır.” dedi.
Muş, global çapta ekonomik ve toplumsal problemlere yol açan pandeminin yanı sıra son senelerda dünya ticareti ve iktisadında yaşanan belirsizlikler karşısında Türkiye-AB iş birliğinin her vakit olduğundan daha fazla ortak çıkarlar temelinde geliştirilmesine muhtaçlık bulunduğunu kaydetti.
Pandemi periyodunda bilhassa dünya iktisadında ve ticaretinde, üretimde birtakım coğrafyalara çok bağımlılığın sakıncalarının fazlaca açık bir biçimde görüldüğünü söz eden Muş, arz kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve bilhassa kimi kritik eserlerde stratejik otonominin geliştirilmesinin AB için de temel amaçlardan biri haline geldiğini vurguladı.
“Türkiye, AB ile paydaşlık ilgisini geliştirmek istemektedir”
Ticaret Bakanı Muş, “Küresel tedarik ve kıymet zincirlerinin çeşitlendirilmesi ve güçlendirilmesi bakımından Türkiye, üretim ve ihracat kapasitesi, dinamik iktisadı ve stratejik pozisyonu ile AB için en değerli ortaktır. Daha kuvvetli bir Türkiye-AB bütünleşmesi, bölgemizdeki tedarik zincirlerinin güçlendirilmesi, rekabetçiliklerinin daha da artırılması için değerli fırsatlar yaratmaktadır.” diye konuştu.
AB tarafı ile görüşmelerde, iştirak ruhuna uygun halde karşılıklı olarak atılması gereken adımlar olduğu konusunda mutabık olduklarını aktaran Muş, şöyleki devam etti:
“Bu manada, ülkemiz ve AB’nin Özgür Ticaret Muahedeleri içindeki artan farkın, ayrıyeten ülkemizin AB’nin karar alma düzeneklerinde gereğince yer almamasının Gümrük Birliği’nin işleyişinde yarattığı meseleleri ve tahlil beklentimizi gündeme getirdik. Önümüzdeki devirde Gümrük Birliği’nde her iki tarafın karşılaştığı yapısal ve ticari meselelerin daha yakın iş birliği ve diyalog içerisinde ele alınması noktasında muhataplarımızla hemfikiriz.”
Gündemdeki kıymetli konulardan bir adedinin de, Komite’nin çelik ithalatında uyguladığı korunma tedbirinin mühletini geçen hafta 3 yıl daha uzatma önerisi olduğuna işaret eden Muş, bu bahiste, Türkiye-AB olumlu gündemi ve iştirak ruhuna uygun bir biçimde, Türkiye lehine adımlar atılması gerektiğini söylemiş oldu.
Muş, AB’nin önümüzdeki senelerda izleyeceği siyasetlerin merkezinde yeşil dönüşümün yer alacağını, ticaretinin tarihi olarak yarısına yakınını AB ile gerçekleştiren Türkiye’nin, endüstrisini AB Yeşil Mutabakatı’na dönük siyasetlere entegre etmek üzere çalıştığını, Türkiye ve AB’nin yakın bir iş birliği geliştirmesinin değerli olduğunu vurguladı.
Komite tarafınca yakında açıklanması beklenen “sınırda karbon düzenleme mekanizmasının” Türkiye-AB ticaretine ziyan vermemesi için yakın bir biçimde çalışmak gerektiğine işaret eden Muş, “Dünyanın karşı karşıya olduğu ekonomik ve ticari kuvvetlikler karşısında Türkiye ile AB içinde daha yakın bir bütünleşme ve iş birliği, her iki tarafın iktisadına, bölgemizdeki kıymet zincirlerine, endüstrimize ve vatandaşlarımıza değerli yararlar sağlayacaktır. Ekonomik olarak kuvvetli bir Türkiye’nin, nasıl ki AB’nin çıkarına olacağı aşikar ise kuvvetli bir AB’nin varlığının da Türkiye’nin çıkarına olacağı açıktır.” formunda konuştu.
Türkiye’nin, AB ile paydaşlık münasebetini geliştirmek istediğini tabir eden Muş, “Bu kapsamda AB’nin de Türkiye-AB olumlu gündemini hayata geçirmek için kararlı adımlar atmasını beklemektedir.” dedi.
“Komisyon’un olumlu yaklaşmasını umuyoruz”
Mehmet Muş, bir gazetecinin Gümrük Birliği güncellemesine ait sorusu üzerine, “Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, Türkiye ve AB’nin ekonomik olarak her iki tarafın faydasına. Burada herkes mutabık.” sözlerini kullandı.
Gümrük Birliği’nin imzalanmasının üzerinden uzun yıllar geçtiğini hatırlatan Muş, “Uygulamalarda aksaklıklar, sorunlar var. Bu AB tarafınca da kabul ediliyor. Biz 24-25 Haziran’da yapılacak olan Başkanlar Doruğu’nda Konsey’den bu kademede bir karar çıkmasını beklediğimizi onlara tabir ettik. Komite’nin olumlu yaklaşmasını umuyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin bu manadaki diplomatik teşebbüslerini sürdüreceğini belirten Muş, “Yaklaşımlarının olumlu olduğunu düşünüyorum. Biz burada olumlu bir hava gördük.” dedi.