Dogecoin
Active member
ANKARA Milliyet –TBMM Genel Kurulu’nda, Sayıştay Başkanlığı’nın bildirdiği 3 aday içinden en çok oyu alarak AYM üyesi seçilen İnce, yemin ederek nazaranvine başladı. AYM’deki merasimde Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Lideri Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve birtakım bakanlar da hazır bulunurken, CHP ve DÜZGÜN Parti genel liderleri merasime katılmamayı tercih etti. AYM Lideri Zühtü Arslan, İnce’ye kisvesini giydirirken, bakılırsavinde muvaffakiyetler diledi.
Yargı bağımsızlığının yargıçlara tanınan bir ayrıcalık olmadığına işaret eden Arslan, Anayasa ile sağlanan bu teminatın maksadının, adaletin her türlü tesir, baskı, yönlendirme ve kuşkudan uzak biçimde dağıtılacağı yolundaki inanç ve inancı yerleştirmek olduğunu vurguladı.
Arslan, “Gerçekten de yargıya yönelik itimat ve inancın sarsılması, bir demokratik hukuk devletinin başına gelebilecek en büyük felaketlerden biridir. Bu niçinle hukukun üstünlüğü anlayışı, yargının bağımsızlığına halel getirecek, tarafsızlığı konusunda toplumu kuşkuya düşürecek her türlü hal ve davranıştan kaçınmayı gerektirmektedir. Yargı bağımsızlığı, anayasal kimliği oluşturan kuvvetler ayrılığının da bir gereğidir. Yargının ve yargıcın bağımsız olmadığı yerde kuvvetler ayrılığından, kuvvetler ayrılığının olmadığı yerde de temel hak ve özgürlükleri teminata alan bir anayasanın varlığından kelam etmek çok zordur” diye konuştu.
Kendi yemin merasiminin üzerinden 10 yıldan fazla vakit geçtiğini belirten Arslan, “Geldiğimiz noktada memnuniyetle söz etmek isterim ki; AYM olağanüstü kuvvetliklere karşın paradigmatik dönüşümünü değerli ölçüde tamamlamış, gerek norm kontrolünde gerekse ferdi müracaatta hak eksenli bir yaklaşımla güçlü bir içtihat oluşturmuştur” sözlerini kullandı.
Yargı bağımsızlığının yargıçlara tanınan bir ayrıcalık olmadığına işaret eden Arslan, Anayasa ile sağlanan bu teminatın maksadının, adaletin her türlü tesir, baskı, yönlendirme ve kuşkudan uzak biçimde dağıtılacağı yolundaki inanç ve inancı yerleştirmek olduğunu vurguladı.
Arslan, “Gerçekten de yargıya yönelik itimat ve inancın sarsılması, bir demokratik hukuk devletinin başına gelebilecek en büyük felaketlerden biridir. Bu niçinle hukukun üstünlüğü anlayışı, yargının bağımsızlığına halel getirecek, tarafsızlığı konusunda toplumu kuşkuya düşürecek her türlü hal ve davranıştan kaçınmayı gerektirmektedir. Yargı bağımsızlığı, anayasal kimliği oluşturan kuvvetler ayrılığının da bir gereğidir. Yargının ve yargıcın bağımsız olmadığı yerde kuvvetler ayrılığından, kuvvetler ayrılığının olmadığı yerde de temel hak ve özgürlükleri teminata alan bir anayasanın varlığından kelam etmek çok zordur” diye konuştu.
Kendi yemin merasiminin üzerinden 10 yıldan fazla vakit geçtiğini belirten Arslan, “Geldiğimiz noktada memnuniyetle söz etmek isterim ki; AYM olağanüstü kuvvetliklere karşın paradigmatik dönüşümünü değerli ölçüde tamamlamış, gerek norm kontrolünde gerekse ferdi müracaatta hak eksenli bir yaklaşımla güçlü bir içtihat oluşturmuştur” sözlerini kullandı.