Asenkron derste yoklama alınır mı ?

Deniz

New member
Asenkron Derste Yoklama: Gereklilik mi, Etkinlik mi?

Merhaba forumdaşlar,

Son zamanlarda asenkron derslerde yoklama alınır mı, alınmalı mı sorusu kafamı çok kurcalıyor ve bu konuda bilimsel bir merakla birkaç bulguyu paylaşmak istedim. Hepimiz çevrimiçi eğitimle ilgili farklı deneyimler yaşadık; kimimiz için esnekliği cazipken, kimimiz için öğrencilerin katılımını takip etmek bir sorun. Peki, gerçekten asenkron derslerde yoklama almak anlamlı mı, yoksa sadece formalite mi? Gelin bilimsel verilerle ve farklı perspektiflerle bunu irdeleyelim.

Asenkron Öğrenmenin Doğası

Asenkron dersler, öğrencilerin ders materyallerine kendi zaman çizelgelerine göre eriştiği bir öğrenme modelidir. Araştırmalar, bu modelin özellikle yetişkin öğrenenler için esneklik sağladığını ve öğrencilerin kendi hızlarında öğrenmesine olanak tanıdığını gösteriyor (Hrastinski, 2008). Ancak, burada kritik bir soru ortaya çıkıyor: Katılımı nasıl ölçebiliriz? Geleneksel sınıfta yoklama, öğrencinin fiziksel olarak derste bulunup bulunmadığını gösterirken, asenkron ortamda “bulunma” kavramı daha soyut hâle gelir.

Yoklamanın Akademik Performansa Etkisi

Veri odaklı bakış açısıyla baktığımızda, bazı çalışmalar yoklamanın akademik başarı üzerinde olumlu etkileri olduğunu öne sürüyor. Örneğin, Credé, Roch ve Kieszczynka (2010) tarafından yapılan meta-analiz, düzenli sınıf katılımının notlarla güçlü bir korelasyona sahip olduğunu ortaya koyuyor. Erkeklerin analitik yaklaşımıyla, bu durum yoklamanın bir kontrol mekanizması olarak işlev görebileceğini düşündürebilir: Katılım ölçülüyor, dolayısıyla öğrenciler motivasyonlarını artırıyor. Fakat burada bir paradoks var; asenkron derslerde katılım sadece derse giriş yapmakla ölçülebilir mi? Yoksa aktif içerik tüketimi ve uygulamalı öğrenme de dikkate alınmalı mı?

Sosyal ve Psikolojik Boyut

Kadınların empati ve sosyal etki perspektifiyle bakarsak, yoklamanın yalnızca fiziksel veya dijital varlıkla sınırlı olmadığını görüyoruz. Asenkron derslerde öğrencinin motivasyonu, sosyal bağları ve aidiyet duygusu da öğrenme sürecini etkiliyor. Rovai (2002) tarafından yapılan araştırmalar, çevrimiçi topluluk hissi yüksek olan öğrencilerin daha başarılı ve katılımcı olduğunu gösteriyor. Yani yoklama, öğrencilerin yalnızca derse gelip gelmediğini değil, topluluk içindeki etkileşimlerini ve sosyal bağlılıklarını da dolaylı olarak ölçebilir. Buradan çıkan soru: Yoklama, öğrenciyi yalnızca “var” göstermek için mi kullanılmalı, yoksa sosyal bağlılığı teşvik eden bir araç olarak mı değerlendirilmeli?

Teknoloji ve İzlenebilirlik

Asenkron derslerde yoklamayı takip etmek için farklı teknolojik çözümler mevcut: LMS (Learning Management System) kayıtları, video izlenme süreleri, forum katılım verileri gibi. Bu, veri odaklı bir perspektifle bakıldığında oldukça avantajlı: Öğrencilerin hangi materyali ne kadar süreyle incelediğini görebiliyoruz. Ancak buradaki tuzak, sayıların tek başına yeterli olmaması. Örneğin bir öğrenci videoyu açıp arka planda bırakmış olabilir; bu, yüz yüze sınıfta oturmak ama dikkat etmiyor olmak gibi. Peki, bu durumda yoklama neyi ölçüyor?

Katılımı Teşvik Etme Stratejileri

Bilimsel literatür, yoklamayı yalnızca formalite olarak almak yerine, katılımı teşvik eden stratejilerle birleştirmeyi öneriyor. Aktif öğrenme yöntemleri, interaktif quizler, tartışma forumları ve kısa ödevler, öğrencinin gerçekten derse dahil olduğunu gösterebilir (Martin, Sun & Westine, 2017). Sosyal etkileşim ve veri odaklı kontrol birleştiğinde, yoklamanın anlamı genişliyor: Öğrenci yalnızca “var” değil, aktif katılımcı hâline geliyor.

Soru ve Tartışma Zamanı

Forumdaşlar, burada kritik sorular ortaya çıkıyor:

- Asenkron derslerde yoklama almak, öğrencinin gerçek öğrenmesini ölçmede ne kadar güvenilir bir yöntem olabilir?

- Yoklamayı sosyal bağlılığı artıran bir araç olarak kullanmak mümkün mü?

- Dijital izlenebilirlik verileri, öğrencinin öğrenme sürecini anlamak için yeterli mi, yoksa daha niteliksel ölçütler gerekli mi?

Bu sorular üzerinde düşünürken, hem veri odaklı hem de sosyal perspektifleri bir araya getirmek gerekiyor. Erkeklerin analitik bakışıyla, rakamlar bize katılım ve motivasyon hakkında ipuçları verirken; kadınların empati odaklı bakışıyla, öğrencinin topluluk hissi ve psikolojik motivasyonu da dikkate alınmalı. Sonuç olarak, yoklama yalnızca bir kontrol aracı değil, öğrenme sürecini destekleyen bir mekanizma hâline getirilebilir.

Kapanış

Asenkron derslerde yoklama meselesi, yalnızca varlık göstermekle sınırlı bir uygulama olmaktan çıkıp, eğitim tasarımcıları ve öğretmenler için değerli bir veri ve sosyal etkileşim aracı hâline gelebilir. Buradaki kilit nokta, yoklamayı tek boyutlu bir ölçüm olarak görmek yerine, öğrencinin aktif katılımını ve topluluk aidiyetini ölçmeye entegre etmektir. Forumdaşlar, sizler kendi deneyimlerinizde yoklamanın etkinliğini nasıl gözlemlediniz? Katılımı ölçmede hangi yöntemler daha işe yarıyor sizce?

Bu konuda tartışmak, hem bilimsel merakımızı besleyecek hem de asenkron eğitimde en etkili yöntemleri anlamamıza yardımcı olabilir.

Kaynaklar:

- Hrastinski, S. (2008). Asynchronous and synchronous e-learning. EDUCAUSE Quarterly.

- Credé, M., Roch, S. G., & Kieszczynka, U. M. (2010). Class attendance in college: A meta-analytic review of the relationship of class attendance with grades and student characteristics. Review of Educational Research.

- Rovai, A. P. (2002). Building sense of community at a distance. International Review of Research in Open and Distance Learning.

- Martin, F., Sun, T., & Westine, C. D. (2017). Examining faculty perception of quality in online learning. Online Learning.