EsraBetül
Member
Amerikalı oyuncu Maggie Gyllenhaal birinci direktörlük denemesi The Lost Daughter’da (Karanlık Kız/ 2021) anne olmanın karmaşık yapısını minimalist, gerçekçi, duygusal bir anlatımla betimliyor. İtalyan müellif Elena Ferrante’nin romanından hür uyarlıdığı ruhsal dramıyla Maggie Gyllenhaal Venedik Sinema Festivali’nde en uygun senaryo mükafatını aldı. Sinema, 31 Aralık’tan itibaren Netflix’de gösterimde.
Çeviri Bilimleri ve Mukayeseli İtalyan Edebiyatı kısmı profesörü, Yeats uzmanı 48 yaşındaki Leda Caruso (Olivia Colman) yaz tatilini geçirmek için Yunanistan’daki Kyopeli adasına gelir. Leda’yı otuz yıldır konutla ilgilenen bakıcı Lyle (Ed Harris) karşılar. Leeds’ten bu cennet adaya herşeyden uzaklaşmak, nefes almak, huzur bulmak için gelmiştir. Sonunda yalnız kalmıştır. Birinci gün düzgün geçer, plajda çalışan gizemli İrlandalı öğrenci Will (Marc Lucas) ile tanışır. Konuttaki meyve sepetini karıştıran Leda meyvaların bozulmuş olduğunu farkeder, bu makus görüntü adeta ilerideki olacakların metaforu üzeredir. Güneş, okuma, sakinlik, tembellik Leda’ya uygun gelir. Sonraki gün kalabalık ve epeyce gürültü yapan bir küme bu küçük cenneti ele geçirir. Queens’li mafyayla kontaklı bu Yunan-Amerikan ailesi Leda’yı fazlaca rahatsız eder. Bayanların ve adamların bakışları, yüksek sesle konuşmaları, onu umursamadan davranmaları Leda’yı gerer. Dinginlik sona ermiştir. Bu insanların içinde kalmak onu bunaltır.
İkinci dram Elena’nın kaybolmasıyla yaşanır. Nina’nın yaygaracı kızı Elena yok olunca Callisto ailesi panikler. Baht yapıtı Leda, Elena’yı bulur. bu biçimdelikle Callisto’lar Leda’yı kahraman ilan ederler. Leda, küçük kızın bebeğini çalar, saklar. Bebeği Bianca’nın kırdığı kendi bebeğinin yerine koyar, Onu yıkar, elbiseler satın alır, oyuncak bebekle annelik hissini tatmin eder. Geçmişteki tatminsizlikler, suçluluk duygusu, vicdan azabı onu sık sık yoklamaya başlar. Hem yakın bir bağ yaşamak birebir vakitte yalnız kalıp özgür Olmak istiyordur . Plaj çalışanı Will’le flört eder. Onunla yakınlık kurmaya çalışan Lyle’ı uzaklaştırır. Leda ile Lyle’ın yazlık meskende yemek yeme sahnesi her ikisinin de ne kadar yalnız, ebeveynliği beceremediklerinden dolayı suçluluk hissiyle dolu olduklarını alabildiğine yansıtır. Olivia Colman ile Ed Harris içsel yorumlarıyla izleyiciyi etkilerler.
Antikonformist bir bayanın portresini muvaffakiyetle, yalın bir anlatımla irdeleyen Maggie Gyllenhall “Annelik, toplumun direttiği için genç bayanların bile en kısa vakitte çocuk doğurmak korkusuyla hareket ettikleri bir tabudur” diyerek kimi bayanların annelik rolünü taşıyamayacaklarını vurguluyor. Leda’nın, çocuklu kalabalık bir aileyle karşılaşınca ortasındaki yıkıcı gücü tümüyle ortaya çıkar. Etnik, kültürel, sınıf farkılıklar bu gücü daha da büyütür. “Annelik rolünü üstlenmiş bayanların bunaldıklarını göstermek istedim. Annelik karmaşık bir yapıdır, kimi vakit düzgün olunur vakit zaman da kötü” diyen Gyllenhall, Karanlık Kız’da dişil suçluluk hissini, ebeveynler ve çocuklar içindeki karmaşık alakayı, yaş ayrımcılığını, kendini başkalarından üstün görmeyi, röntgenciliği, bayanların toplum ortasındaki yerlerini, gerçekçi, etkileyici, minimalist bir anlatımla aktarıyor.
Romanda Napolili olan Leda’yı Leeds’li öfkeli kahramana dönüştüren Gyllenhall, sinemadaki saygısız gençlere “Küçük organlarınızı kesimlere ayırıp kuşlara yedireceğim” diyen Leda’yla Promising Young Woman’daki Cassie’yi anımsatır. . Manzara direktörü Hélène Louvart’ın (Never Rarely Sometimes Always, Happy as Lazarro) yakın planları, el kamerası çekimleri karakterlerin içsellikleriyle bütünleşiyor.
Maggie Gyllenhaal’ın yazıp yönettiği, Olivia Colman, Dakota Johnson, Jessie Buckley, Ed Harris, Peter Saarsgaard, Paul Mescal, Dagmare Dominczyk, Alba Rohrwacher, Jack Farthing, Oliver Jackson-Cohen, Panos Koronis, Robyn Elwell, Ellie Blake’in oynadığı The Lost Daughter (Karanlık Kız/ 2021) 31 Aralık 2021’den itibaren Netflix’de gösterimde.
Çeviri Bilimleri ve Mukayeseli İtalyan Edebiyatı kısmı profesörü, Yeats uzmanı 48 yaşındaki Leda Caruso (Olivia Colman) yaz tatilini geçirmek için Yunanistan’daki Kyopeli adasına gelir. Leda’yı otuz yıldır konutla ilgilenen bakıcı Lyle (Ed Harris) karşılar. Leeds’ten bu cennet adaya herşeyden uzaklaşmak, nefes almak, huzur bulmak için gelmiştir. Sonunda yalnız kalmıştır. Birinci gün düzgün geçer, plajda çalışan gizemli İrlandalı öğrenci Will (Marc Lucas) ile tanışır. Konuttaki meyve sepetini karıştıran Leda meyvaların bozulmuş olduğunu farkeder, bu makus görüntü adeta ilerideki olacakların metaforu üzeredir. Güneş, okuma, sakinlik, tembellik Leda’ya uygun gelir. Sonraki gün kalabalık ve epeyce gürültü yapan bir küme bu küçük cenneti ele geçirir. Queens’li mafyayla kontaklı bu Yunan-Amerikan ailesi Leda’yı fazlaca rahatsız eder. Bayanların ve adamların bakışları, yüksek sesle konuşmaları, onu umursamadan davranmaları Leda’yı gerer. Dinginlik sona ermiştir. Bu insanların içinde kalmak onu bunaltır.
İkinci dram Elena’nın kaybolmasıyla yaşanır. Nina’nın yaygaracı kızı Elena yok olunca Callisto ailesi panikler. Baht yapıtı Leda, Elena’yı bulur. bu biçimdelikle Callisto’lar Leda’yı kahraman ilan ederler. Leda, küçük kızın bebeğini çalar, saklar. Bebeği Bianca’nın kırdığı kendi bebeğinin yerine koyar, Onu yıkar, elbiseler satın alır, oyuncak bebekle annelik hissini tatmin eder. Geçmişteki tatminsizlikler, suçluluk duygusu, vicdan azabı onu sık sık yoklamaya başlar. Hem yakın bir bağ yaşamak birebir vakitte yalnız kalıp özgür Olmak istiyordur . Plaj çalışanı Will’le flört eder. Onunla yakınlık kurmaya çalışan Lyle’ı uzaklaştırır. Leda ile Lyle’ın yazlık meskende yemek yeme sahnesi her ikisinin de ne kadar yalnız, ebeveynliği beceremediklerinden dolayı suçluluk hissiyle dolu olduklarını alabildiğine yansıtır. Olivia Colman ile Ed Harris içsel yorumlarıyla izleyiciyi etkilerler.
Antikonformist bir bayanın portresini muvaffakiyetle, yalın bir anlatımla irdeleyen Maggie Gyllenhall “Annelik, toplumun direttiği için genç bayanların bile en kısa vakitte çocuk doğurmak korkusuyla hareket ettikleri bir tabudur” diyerek kimi bayanların annelik rolünü taşıyamayacaklarını vurguluyor. Leda’nın, çocuklu kalabalık bir aileyle karşılaşınca ortasındaki yıkıcı gücü tümüyle ortaya çıkar. Etnik, kültürel, sınıf farkılıklar bu gücü daha da büyütür. “Annelik rolünü üstlenmiş bayanların bunaldıklarını göstermek istedim. Annelik karmaşık bir yapıdır, kimi vakit düzgün olunur vakit zaman da kötü” diyen Gyllenhall, Karanlık Kız’da dişil suçluluk hissini, ebeveynler ve çocuklar içindeki karmaşık alakayı, yaş ayrımcılığını, kendini başkalarından üstün görmeyi, röntgenciliği, bayanların toplum ortasındaki yerlerini, gerçekçi, etkileyici, minimalist bir anlatımla aktarıyor.
Romanda Napolili olan Leda’yı Leeds’li öfkeli kahramana dönüştüren Gyllenhall, sinemadaki saygısız gençlere “Küçük organlarınızı kesimlere ayırıp kuşlara yedireceğim” diyen Leda’yla Promising Young Woman’daki Cassie’yi anımsatır. . Manzara direktörü Hélène Louvart’ın (Never Rarely Sometimes Always, Happy as Lazarro) yakın planları, el kamerası çekimleri karakterlerin içsellikleriyle bütünleşiyor.
Maggie Gyllenhaal’ın yazıp yönettiği, Olivia Colman, Dakota Johnson, Jessie Buckley, Ed Harris, Peter Saarsgaard, Paul Mescal, Dagmare Dominczyk, Alba Rohrwacher, Jack Farthing, Oliver Jackson-Cohen, Panos Koronis, Robyn Elwell, Ellie Blake’in oynadığı The Lost Daughter (Karanlık Kız/ 2021) 31 Aralık 2021’den itibaren Netflix’de gösterimde.