Gücün sürdürülebilirliğini odağına alarak yola çıkan Beefull’ün kurucu ortaklarından Alper Terciyanlı, teşebbüsleriyle, her geçen gün daha fazlaca gereksinim duyulan güce erişimin kolaylaştırılmasına dair geliştirdikleri “paylaşımlı güç ağı” hizmetlerini MAG’a anlattı.
Röportajına kendinden bahsederek başlayan başarılı iş adamı Alper Terciyanlı, okul ve iş ömrüne dair süreci “2001 yılında üniversiteden mezun olduktan daha sonra, on yıl müddetle TÜBİTAK’ta araştırmacı olarak çalışırken akademik ömrümü da devam ettirdim. 2011 yılında doktora çalışmalarımı tamamladıktan daha sonrasında, on yıldan fazla TÜBİTAK’ta mesai yaptığım üç arkadaşımla bir arada birinci teşebbüsümüzü kurduk. O tarihten bugüne de bilhassa, gücün dijitalleşme seyahatinde sıfır karbon amacını ve sürdürülebilirliğini odağına alarak yenilikçi eser ve hizmetler geliştiren farklı teşebbüslerin bünyesinde kurucu ortak ve yönetici olarak yer aldım” tabirleriyle lisana getirdi.
Beefull’un doğuşu hakkında konuşan Terciyanlı “Beefull’un hayat geçmesi bir daha bu güce erişimin dijitalleştirilmesi, kolaylaştırılması ve etrafa hassas hale gelmesi düzleminde gerçekleşti. Günümüzde taşınabilir aygıtlarımız üzerinden biroldukca hizmete basitçe erişebildiğimiz üzere, güce erişimin de mobilleştirilmesi ve hatta daha paylaşımlı hale gelmesinin değerli bir muhtaçlığa dönüştüğünü fark ettik. Beşerler bir yerden bir yere gitmek için her bir adımda karşımıza çıkan scooter’lardan kiralayabiliyorsa; niye gün içerisinde cep telefonlarının/tabletlerinin yahut elektrikli araçlarının şarj muhtaçlıklarını “paylaşımlı” istasyonlar/cihazlar üzerinden yapamasınlar yahut kamp alanlarında, pazar yerlerinde yahut panayır alanlarında elektrik gücüne muhtaçlık duyduklarında etraflarındaki paylaşımlı prizler ile niye bu ihtiyaçlarını zahmetsizce sağlayamasınlar diye düşündük. Bu fikrimizi daha da besleyen ve ona dört elle sarılmamızı sağlayan nokta ise, elektrikli araçların, varsayımlardan hayli daha kısa bir müddetde hayatımızda değerli bir yer edineceğine dair inancımız oldu. Bu fikrin, gerek bugüne kadar geliştirdiğimiz tüm eserlerde temel motivasyonumuz olan “sürdürülebilirliği” odağına alması, gerekse insanların gündelik hayatlarında güce muhtaçlık duydukları rastgele bir yer yahut vakitte buna kolaylıkla erişmelerini sağlayacak olması bizi hayli heyecanlandırdı ve Beefull’un ortaya çıkmasını sağladı” dedi.
Beefull’un üretim sürecini anlatırken temel maksatlarını “O noktadan daha sonra hayalimiz, insanların, “enerjiye erişim kaygısı” olmadan hayatlarını özgürce yaşamalarını sağlayacak teknolojileri bir an evvelce hayata geçirmek oldu. Bunu yaparken de daha az ferdî tüketim, daha az atık, daha az karbon ayak izi ve daha sürdürülebilir bir gelecek için eserlerimizi tasarladık” sözleriyle anlatan Alper Terciyanlı “Paylaşımlı powerbank’lerimiz ile daha az kablo ve daha az pil atığını hedeflerken, elektrikli araç şarj istasyonlarımızla daha fazla elektrikli araç kullanmasını destekleyerek fosil yakıtlardan kaynaklı karbon salımını en aza indirmeyi hedefledik, ve daha değerlisi tüm Beefull şarj noktalarından sağlanan gücün yalnızca rüzgar ve güneş üzere yenilenebilir güç kaynaklarından gelmesini sağladık” açıklamasında bulundu.
Beefull nedir, ne işe fayda? Sorusunu yanıtlayan Alper Terciyanlı “Beefull; insanların güce gereksinim duyduğu her yerde tek bir taşınabilir uygulama aracılığıyla buna ulaşabilmesini hedefleyen, Türkiye’nin ve dünyanın birinci “paylaşımlı güç ağı” teşebbüsüdür. Akıllı telefonlar, tabletler, kablosuz kulaklıklar, elektrikli bisikletler ve scooter’lar, hatta elektrikli araçlar derken, her geçen gün daha fazla alanda güce muhtaçlık duyuyoruz. Beefull olarak bir yandan insanları kablo karmaşasından, şarj aleti taşıma ve her yerde priz arama kaygısından kurtarırken, başka yandan yakın vakitte yaygınlaşacak elektrikli araçların kullanmasını daha kolay hale getireceğiz. Paylaşımlı şarj ünitesi, elektrikli araç şarj istasyonu, paylaşımlı priz donanımları ve Beefull taşınabilir uygulamasıyla epeyce yakında Türkiye’nin her yerinde Beefull noktalarıyla karşılaşıyor olacağız” sözlerini kullandı.
“Paylaşımlı güç ağından yaralanmak isteyen her insanın Beefull taşınabilir uygulamasını indirmesi aslında kâfi. Uygulama üzerinde bulunan harita arayüzünde Beefull donanımlarının bulunduğu bütün pozisyonlar görülebiliyor. Muhtaçlık duyduğunuz bir Beefull noktasına geldiğinizde uygulama üzerinden QR kod okutmanız kâfi oluyor”diyen Terciyanlı; oteller, restoranlar, kafeler, havalimanları, aktiflik alanları üzere, insanların bilhassa uzun vakit geçirdiği alanlarda Beefull paylaşımlı şarj ünitesi istasyonlarına rastlanabileceğini belirtti.
İstasyon üzerinde bulunan QR kodu taşınabilir uygulama üzerinden okutarak bir powerbank’i kiralanabilen ve kullanım tamamlandığında istenilen Beefull noktasına iade edebilen paylaşımlı şarj ünitelerinin yanı sıra; alışveriş merkezleri, özel otoparklar, dinlenme tesisleri, akaryakıt istasyonları üzere biroldukca halka açık alanda bulunan elektrikli araç şarj istasyonlarıyla; Beefull taşınabilir uygulaması yardımıyla elektrikli araçların da çarçabuk şarj edilebileceğini söyleyen Alper Terciyanlı, Beefull ile bir arada herkesi gücün yeni seyahatini deneyimlemeye davet ettiğini söylemiş oldu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Röportajına kendinden bahsederek başlayan başarılı iş adamı Alper Terciyanlı, okul ve iş ömrüne dair süreci “2001 yılında üniversiteden mezun olduktan daha sonra, on yıl müddetle TÜBİTAK’ta araştırmacı olarak çalışırken akademik ömrümü da devam ettirdim. 2011 yılında doktora çalışmalarımı tamamladıktan daha sonrasında, on yıldan fazla TÜBİTAK’ta mesai yaptığım üç arkadaşımla bir arada birinci teşebbüsümüzü kurduk. O tarihten bugüne de bilhassa, gücün dijitalleşme seyahatinde sıfır karbon amacını ve sürdürülebilirliğini odağına alarak yenilikçi eser ve hizmetler geliştiren farklı teşebbüslerin bünyesinde kurucu ortak ve yönetici olarak yer aldım” tabirleriyle lisana getirdi.
Beefull’un doğuşu hakkında konuşan Terciyanlı “Beefull’un hayat geçmesi bir daha bu güce erişimin dijitalleştirilmesi, kolaylaştırılması ve etrafa hassas hale gelmesi düzleminde gerçekleşti. Günümüzde taşınabilir aygıtlarımız üzerinden biroldukca hizmete basitçe erişebildiğimiz üzere, güce erişimin de mobilleştirilmesi ve hatta daha paylaşımlı hale gelmesinin değerli bir muhtaçlığa dönüştüğünü fark ettik. Beşerler bir yerden bir yere gitmek için her bir adımda karşımıza çıkan scooter’lardan kiralayabiliyorsa; niye gün içerisinde cep telefonlarının/tabletlerinin yahut elektrikli araçlarının şarj muhtaçlıklarını “paylaşımlı” istasyonlar/cihazlar üzerinden yapamasınlar yahut kamp alanlarında, pazar yerlerinde yahut panayır alanlarında elektrik gücüne muhtaçlık duyduklarında etraflarındaki paylaşımlı prizler ile niye bu ihtiyaçlarını zahmetsizce sağlayamasınlar diye düşündük. Bu fikrimizi daha da besleyen ve ona dört elle sarılmamızı sağlayan nokta ise, elektrikli araçların, varsayımlardan hayli daha kısa bir müddetde hayatımızda değerli bir yer edineceğine dair inancımız oldu. Bu fikrin, gerek bugüne kadar geliştirdiğimiz tüm eserlerde temel motivasyonumuz olan “sürdürülebilirliği” odağına alması, gerekse insanların gündelik hayatlarında güce muhtaçlık duydukları rastgele bir yer yahut vakitte buna kolaylıkla erişmelerini sağlayacak olması bizi hayli heyecanlandırdı ve Beefull’un ortaya çıkmasını sağladı” dedi.
Beefull’un üretim sürecini anlatırken temel maksatlarını “O noktadan daha sonra hayalimiz, insanların, “enerjiye erişim kaygısı” olmadan hayatlarını özgürce yaşamalarını sağlayacak teknolojileri bir an evvelce hayata geçirmek oldu. Bunu yaparken de daha az ferdî tüketim, daha az atık, daha az karbon ayak izi ve daha sürdürülebilir bir gelecek için eserlerimizi tasarladık” sözleriyle anlatan Alper Terciyanlı “Paylaşımlı powerbank’lerimiz ile daha az kablo ve daha az pil atığını hedeflerken, elektrikli araç şarj istasyonlarımızla daha fazla elektrikli araç kullanmasını destekleyerek fosil yakıtlardan kaynaklı karbon salımını en aza indirmeyi hedefledik, ve daha değerlisi tüm Beefull şarj noktalarından sağlanan gücün yalnızca rüzgar ve güneş üzere yenilenebilir güç kaynaklarından gelmesini sağladık” açıklamasında bulundu.
Beefull nedir, ne işe fayda? Sorusunu yanıtlayan Alper Terciyanlı “Beefull; insanların güce gereksinim duyduğu her yerde tek bir taşınabilir uygulama aracılığıyla buna ulaşabilmesini hedefleyen, Türkiye’nin ve dünyanın birinci “paylaşımlı güç ağı” teşebbüsüdür. Akıllı telefonlar, tabletler, kablosuz kulaklıklar, elektrikli bisikletler ve scooter’lar, hatta elektrikli araçlar derken, her geçen gün daha fazla alanda güce muhtaçlık duyuyoruz. Beefull olarak bir yandan insanları kablo karmaşasından, şarj aleti taşıma ve her yerde priz arama kaygısından kurtarırken, başka yandan yakın vakitte yaygınlaşacak elektrikli araçların kullanmasını daha kolay hale getireceğiz. Paylaşımlı şarj ünitesi, elektrikli araç şarj istasyonu, paylaşımlı priz donanımları ve Beefull taşınabilir uygulamasıyla epeyce yakında Türkiye’nin her yerinde Beefull noktalarıyla karşılaşıyor olacağız” sözlerini kullandı.
“Paylaşımlı güç ağından yaralanmak isteyen her insanın Beefull taşınabilir uygulamasını indirmesi aslında kâfi. Uygulama üzerinde bulunan harita arayüzünde Beefull donanımlarının bulunduğu bütün pozisyonlar görülebiliyor. Muhtaçlık duyduğunuz bir Beefull noktasına geldiğinizde uygulama üzerinden QR kod okutmanız kâfi oluyor”diyen Terciyanlı; oteller, restoranlar, kafeler, havalimanları, aktiflik alanları üzere, insanların bilhassa uzun vakit geçirdiği alanlarda Beefull paylaşımlı şarj ünitesi istasyonlarına rastlanabileceğini belirtti.
İstasyon üzerinde bulunan QR kodu taşınabilir uygulama üzerinden okutarak bir powerbank’i kiralanabilen ve kullanım tamamlandığında istenilen Beefull noktasına iade edebilen paylaşımlı şarj ünitelerinin yanı sıra; alışveriş merkezleri, özel otoparklar, dinlenme tesisleri, akaryakıt istasyonları üzere biroldukca halka açık alanda bulunan elektrikli araç şarj istasyonlarıyla; Beefull taşınabilir uygulaması yardımıyla elektrikli araçların da çarçabuk şarj edilebileceğini söyleyen Alper Terciyanlı, Beefull ile bir arada herkesi gücün yeni seyahatini deneyimlemeye davet ettiğini söylemiş oldu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı