Son günlerde karşımıza sıkça, akıllı kentleşme projeleri ve süreçlerinin yanı sıra müsilaj, orman yangınları, atık idaresi, su ve güç kaynaklarının yönetilmesi üzere mevzular çıkıyor. Pekala akıllı kentleşme ve etraf sıkıntıları birbiriyle girift biçimde, nasıl değişimler sağlayabilir?
Akıllı kentleşme dediğimiz vakit pek çoğumuzun zihninde canlanan imaj bilim kurgu sinemalarından hallice. Bu imgede tabiatın yeri çok kısıtlı. halbukiki akıllı kentleşme kelam konusu olduğunda etraf meselelerine tahliller bulmak ve kaynakları faal bir biçimde kullanmak evvelar içinde zira Birleşmiş̧ Milletlere bakılırsa, 2050’de dünya nüfusunun 9,7 milyara ulaşacağı ve kentlerde yaşayan nüfus oranının da yüzde 70’i bulacağı kestirim ediliyor. Bu da kentlerin ve kaynakların faal kullanılmazsa risk altında olduğunun göstergeleri içinde kabul ediliyor.
Akıllı kentleşme süreçleri konusunda kesimin öncü teknoloji üreticilerinden olan Cerebrum Tech Kurucusu ve İdare Heyeti Lideri Dr. R. Fazilet Erkul mevzuyu değerlendirirken bilhassa verimlilik konusuna dikkat çekiyor. Erkul, “Artan nüfus yoğunluğu ve yaklaşık 2 yıldır dünya gündemine oturan pandemi bizlere bilhassa sağlıklı ömür ve çevresel meseleler üzerine ‘sıkı önlemler’ almamız gerektiğini gösterdi. Pekala bunları nasıl sağlayabiliriz? Bu sorunun karşılığı akıllı kent teknolojilerinde bâtın. Akıllı kent teknolojilerini geliştirirken bilhassa etraf meselelerini bilakis çevirebilecek fikirler üzerine ağırlaşıyoruz. Örneğin, orman yangınları ve denizlerimizde meydana gelen değişiklikleri saniyeler içerisinde tespit edebilecek yapay zekâ ile zenginleştirilmiş teknoloji eserleri tasarlıyoruz. Akıllı trafik ve park idare sistemleriyle trafik yoğunluğunu yüzde 30 düzeylerinde azaltabiliyor yakıt harcamalarında yüzde 25’in üzerinde randıman elde ediyoruz. Yapay zekaya dayalı data tahlili ve karar dayanak sistemleri yardımıyla bilgiye dayalı varsayımlarda bulunarak acil tedbirler almayı sağlayabiliyoruz. Akıllı güç idaresi yardımıyla değerli ölçüde güç tasarrufu elde ediyoruz. Öbür bir fazlaca teknolojimizi kentlerin akıllı tedbirler alması için tekrar kurgulayabiliyoruz. Ülkemizin kaynaklarının verimli kullanılması kademesinde, teknoloji zorunlu bir gereksinim haline geldi” diyor.
2019 yılında 83,1 milyar dolar pazar büyüklüğüne sahip akıllı kentler ekosisteminin 2026 yılına kadar 297, milyar dolar büyüklüğe ulaşması öngörülürken, akıllı kentleşme teknolojilerinin en büyük pazarını Amerika, İngiltere ve Singapur oluşturuyor. En büyük akıllı kent segmenti ‘akıllı altyapı teknolojileri’ üzerine ağırlaşmasına karşın en tesirli tahlil üretilen alanlar içinde ‘ulaştırma’ meseleleri geliyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Akıllı kentleşme dediğimiz vakit pek çoğumuzun zihninde canlanan imaj bilim kurgu sinemalarından hallice. Bu imgede tabiatın yeri çok kısıtlı. halbukiki akıllı kentleşme kelam konusu olduğunda etraf meselelerine tahliller bulmak ve kaynakları faal bir biçimde kullanmak evvelar içinde zira Birleşmiş̧ Milletlere bakılırsa, 2050’de dünya nüfusunun 9,7 milyara ulaşacağı ve kentlerde yaşayan nüfus oranının da yüzde 70’i bulacağı kestirim ediliyor. Bu da kentlerin ve kaynakların faal kullanılmazsa risk altında olduğunun göstergeleri içinde kabul ediliyor.
Akıllı kentleşme süreçleri konusunda kesimin öncü teknoloji üreticilerinden olan Cerebrum Tech Kurucusu ve İdare Heyeti Lideri Dr. R. Fazilet Erkul mevzuyu değerlendirirken bilhassa verimlilik konusuna dikkat çekiyor. Erkul, “Artan nüfus yoğunluğu ve yaklaşık 2 yıldır dünya gündemine oturan pandemi bizlere bilhassa sağlıklı ömür ve çevresel meseleler üzerine ‘sıkı önlemler’ almamız gerektiğini gösterdi. Pekala bunları nasıl sağlayabiliriz? Bu sorunun karşılığı akıllı kent teknolojilerinde bâtın. Akıllı kent teknolojilerini geliştirirken bilhassa etraf meselelerini bilakis çevirebilecek fikirler üzerine ağırlaşıyoruz. Örneğin, orman yangınları ve denizlerimizde meydana gelen değişiklikleri saniyeler içerisinde tespit edebilecek yapay zekâ ile zenginleştirilmiş teknoloji eserleri tasarlıyoruz. Akıllı trafik ve park idare sistemleriyle trafik yoğunluğunu yüzde 30 düzeylerinde azaltabiliyor yakıt harcamalarında yüzde 25’in üzerinde randıman elde ediyoruz. Yapay zekaya dayalı data tahlili ve karar dayanak sistemleri yardımıyla bilgiye dayalı varsayımlarda bulunarak acil tedbirler almayı sağlayabiliyoruz. Akıllı güç idaresi yardımıyla değerli ölçüde güç tasarrufu elde ediyoruz. Öbür bir fazlaca teknolojimizi kentlerin akıllı tedbirler alması için tekrar kurgulayabiliyoruz. Ülkemizin kaynaklarının verimli kullanılması kademesinde, teknoloji zorunlu bir gereksinim haline geldi” diyor.
2019 yılında 83,1 milyar dolar pazar büyüklüğüne sahip akıllı kentler ekosisteminin 2026 yılına kadar 297, milyar dolar büyüklüğe ulaşması öngörülürken, akıllı kentleşme teknolojilerinin en büyük pazarını Amerika, İngiltere ve Singapur oluşturuyor. En büyük akıllı kent segmenti ‘akıllı altyapı teknolojileri’ üzerine ağırlaşmasına karşın en tesirli tahlil üretilen alanlar içinde ‘ulaştırma’ meseleleri geliyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı