EliteDizqn
Active member
Taliban, başşehir Kabil’i aldıktan ve bakılırsavdeki hükümeti devirdikten daha sonra Afganistan’ın denetimini de fiilen ele geçirdi. Cumhurbaşkanı Eşref Gani ülkeyi terk ederken, ABD de yeni rejimden kaçan binlerce kişinin daha tahliyesine yardımcı olmak için Kabil havaalanını denetimi altına aldı.
Ülkedeki ilerleyişi giderek sürat kazanan Taliban’ın ele geçirdiği bölgelerden bilhassa bayanlara, sanatkarlara ve merkezî rejimle irtibatları olan şahıslara yönelik şiddet haberleri gelirken, Afganistan’dan da önemli bir göç dalgası da başlamış durumda.
Afganistan’ın önde gelen sinemacılarından Sahraa Karimi de, toplumsal medyayı etkin bir biçimde kullanarak bölgeden imgeleri sık sık paylaştı. Instagram’da havaalanından imajlar paylaşarak hâlâ ülke vatandaşlarının umutsuzca beklediğini yazan ve yardım isteyen direktör, bu kere de sinema dünyasını Taliban’a karşı dayanışmaya davet eden bir mektup yayımladı.
Altyazı Mecmuası’nda yer alan habere bakılırsa, Sahraa Karimi’nin mektubunun Türkçe çevirisi şöyle:
DÜNYADAKİ TÜM SİNEMA TOPLULUKLARINA VE SİNEMALARI, SİNEMAYI SEVEN HERKESE!
Benim adım Sahraa Karimi. Sinema direktörü ve ülkenin 1968 yılında kurulan devlet dayanaklı tek sinema şirketi Afghan Film’in genel yöneticisiyim.
Size kırık bir kalp ve benim hoş insanlarımı, bilhassa sinemacıları Taliban’dan korumak için bana katılmanız tarafında taşıdığım derin umutla yazıyorum. Son birkaç haftada Taliban bir fazlaca bölgeyi ele geçirdi. İnsanlarımızı katlettiler, biroldukca çocuğu kaçırdılar, kız çocuklarını kendi erkeklerina çocuk gelin olarak sattılar, kıyafetleri yüzünden bir hanımı öldürdüler, bir bayanın gözlerini oydular, fazlaca sevdiğimiz komedyenlerimizden birini azapla öldürdüler, bir tarihçi şairimizi öldürdüler, merkezî idarenin kültür ve basın bakanını öldürdüler, hükümetle alakaları bulunan herkesi katletmeye devam ediyorlar, insanları halka açık alanlarda astılar, yüz binlerce aileyi yerlerinden ettiler. Bu bölgelerden kaçan beşerler Kabil’deki kamplarda kalıyorlar ve kampların koşulları çok sıhhatsiz. Kamplarda yağmalar yaşanıyor ve bebekler sütleri olmadığı için ölüyor. Bu bir insanlık krizi, lakin dünya büsbütün sessiz.
‘BU ADİL DEĞİL’
Biz bu sessizliğe alışmış durumdayız ancak bunun adil olmadığını biliyoruz. Biz halkımızı terk eden bu sonucun yanlış olduğunu biliyoruz, bu çabukla verilmiş birliklerin geri çekilmesi sonucunın halkımıza ve Afganlar Batı için Soğuk Savaş’ı kazandığında yapılan her şeye bir ihanet olduğunu biliyoruz. O devir insanlarımız unutulmuş, Taliban’ın karanlık kararının ortaya çıkmasına niye olunmuştu. Artık de ülkemiz, özellikle genç nesillerimiz için elde ettiğimiz yirmi yıllık büyük kazanımlar, hepsi bu terk edişin akabinde bir daha kaybedilebilir.
‘SİZİN SESİNİZE MUHTAÇLIĞIMIZ VAR’
Sizin sesinize muhtaçlığımız var. Medya, hükümetler ve tüm dünyanın insani yardım kuruluşları güya Taliban’la yapılan bu “barış antlaşması” meşruymuşçasına sessizliklerini koruyor. Bu antlaşma hiç bir vakit legal değildi. Tersine, onları tanımak tekrar güç kazanmaları için gerekli itimadı sağladı. Görüşme sürecinin tamamında Taliban insanlarımıza saldırmaya devam ediyordu. Ülkemde bir sinemacı olarak canla başla çalışarak inşa ettiğim her şey büsbütün yıkılma tehdidi altında. Taliban idaresi ele geçirirse sanatı büsbütün yasaklayacak. Ben ve öteki sinemacılar bir daha sonraki kara listelerinde yer alabiliriz. Bayan haklarını ortadan kaldıracaklar, konutlarımızın ve kendi seslerimizin gölgelerine itileceğiz, söz alanlarımız sessizliğe gömülecek. Taliban’ın idarede olduğu periyotta okullarda hiç kız çocuğu yoktu. O periyottan bu yana okullarda 9 milyondan fazla Afgan kız çocuğu eğitim görüyor. İnanılmaz bir şey, Taliban’ın yakın vakitte ele geçirdiği ülkenin en büyük üçüncü kenti Herat’taki üniversitede neredeyse yüzde 50 oranında bayan tahsil görüyordu. Bunlar dünyanın neredeyse hiç bilmediği inanılmaz büyük kazanımlar. Sırf son birkaç hafta içerisinde bile Taliban bir sürü okulu yok etti ve 2 milyon kız çocuğu okullardan uzaklaştırılmış durumda.
‘BU SESSİZLİĞİ ANLAMIYORUM’
Ben bu dünyayı anlamıyorum. Bu sessizliği anlamıyorum. Ben burada kalıp ülkem için uğraş edeceğim lakin bunu tek başıma yapamam. Sizin üzere müttefiklere gereksinimim var. Lütfen dünyanın olanlarla ilgilenmesi için bize yardımcı olun. Lütfen ülkenizin en değerli medya kuruluşlarını burada, Afganistan’da olanlar hakkında bilgilendirerek bize yardım edin. Bizim Afganistan haricindeki sesimiz olun. Şayet Taliban Kabil’i ele geçirirse internete ya da diğer rastgele bir irtibat aracına ulaşımımız olmayabilir. Lütfen bize takviye verip bizim sesimiz olmaları için sinemacılarınıza, sanatçılarınıza ulaşın.
Bu bir iç savaş değil, bu bir vekâlet savaşı, dışarıdan dayatılan bir savaş ve büsbütün ABD’nin Taliban’la yaptığı mutabakatın bir kararı. Lütfen bu gerçeği elinizden geldiği kadar basınla paylaşın ve toplumsal medyada bizim hakkımızda yazın.
‘DÜNYA BİZE SIRTINI DÖNMEMELİ’
Dünya bize sırtını dönmemeli. Afgan bayanlarının, çocuklarının, sanatkarlarının ve sinemacılarının sesi olmanıza, yardımınıza gereksinimimiz var. Bu dayanak şu an muhtaçlığımız olan yardımı bize ziyadesiyle verecek.
‘ÇOK AZ VAKTİMİZ VAR’
Lütfen dünyanın Afganistan’ı terk etmemesi için bize yardım edin. Lütfen Taliban Kabil’i ele geçirmedilk evvel bize yardım edin. Çok az vaktimiz var, tahminen günler… Çok sağ olun. Saf kalbinize tüm samimiyetimle minnettarım.
Yeterli dileklerimle,
Sahraa Karimi
Ülkedeki ilerleyişi giderek sürat kazanan Taliban’ın ele geçirdiği bölgelerden bilhassa bayanlara, sanatkarlara ve merkezî rejimle irtibatları olan şahıslara yönelik şiddet haberleri gelirken, Afganistan’dan da önemli bir göç dalgası da başlamış durumda.
Afganistan’ın önde gelen sinemacılarından Sahraa Karimi de, toplumsal medyayı etkin bir biçimde kullanarak bölgeden imgeleri sık sık paylaştı. Instagram’da havaalanından imajlar paylaşarak hâlâ ülke vatandaşlarının umutsuzca beklediğini yazan ve yardım isteyen direktör, bu kere de sinema dünyasını Taliban’a karşı dayanışmaya davet eden bir mektup yayımladı.
Altyazı Mecmuası’nda yer alan habere bakılırsa, Sahraa Karimi’nin mektubunun Türkçe çevirisi şöyle:
DÜNYADAKİ TÜM SİNEMA TOPLULUKLARINA VE SİNEMALARI, SİNEMAYI SEVEN HERKESE!
Benim adım Sahraa Karimi. Sinema direktörü ve ülkenin 1968 yılında kurulan devlet dayanaklı tek sinema şirketi Afghan Film’in genel yöneticisiyim.
Size kırık bir kalp ve benim hoş insanlarımı, bilhassa sinemacıları Taliban’dan korumak için bana katılmanız tarafında taşıdığım derin umutla yazıyorum. Son birkaç haftada Taliban bir fazlaca bölgeyi ele geçirdi. İnsanlarımızı katlettiler, biroldukca çocuğu kaçırdılar, kız çocuklarını kendi erkeklerina çocuk gelin olarak sattılar, kıyafetleri yüzünden bir hanımı öldürdüler, bir bayanın gözlerini oydular, fazlaca sevdiğimiz komedyenlerimizden birini azapla öldürdüler, bir tarihçi şairimizi öldürdüler, merkezî idarenin kültür ve basın bakanını öldürdüler, hükümetle alakaları bulunan herkesi katletmeye devam ediyorlar, insanları halka açık alanlarda astılar, yüz binlerce aileyi yerlerinden ettiler. Bu bölgelerden kaçan beşerler Kabil’deki kamplarda kalıyorlar ve kampların koşulları çok sıhhatsiz. Kamplarda yağmalar yaşanıyor ve bebekler sütleri olmadığı için ölüyor. Bu bir insanlık krizi, lakin dünya büsbütün sessiz.
‘BU ADİL DEĞİL’
Biz bu sessizliğe alışmış durumdayız ancak bunun adil olmadığını biliyoruz. Biz halkımızı terk eden bu sonucun yanlış olduğunu biliyoruz, bu çabukla verilmiş birliklerin geri çekilmesi sonucunın halkımıza ve Afganlar Batı için Soğuk Savaş’ı kazandığında yapılan her şeye bir ihanet olduğunu biliyoruz. O devir insanlarımız unutulmuş, Taliban’ın karanlık kararının ortaya çıkmasına niye olunmuştu. Artık de ülkemiz, özellikle genç nesillerimiz için elde ettiğimiz yirmi yıllık büyük kazanımlar, hepsi bu terk edişin akabinde bir daha kaybedilebilir.
‘SİZİN SESİNİZE MUHTAÇLIĞIMIZ VAR’
Sizin sesinize muhtaçlığımız var. Medya, hükümetler ve tüm dünyanın insani yardım kuruluşları güya Taliban’la yapılan bu “barış antlaşması” meşruymuşçasına sessizliklerini koruyor. Bu antlaşma hiç bir vakit legal değildi. Tersine, onları tanımak tekrar güç kazanmaları için gerekli itimadı sağladı. Görüşme sürecinin tamamında Taliban insanlarımıza saldırmaya devam ediyordu. Ülkemde bir sinemacı olarak canla başla çalışarak inşa ettiğim her şey büsbütün yıkılma tehdidi altında. Taliban idaresi ele geçirirse sanatı büsbütün yasaklayacak. Ben ve öteki sinemacılar bir daha sonraki kara listelerinde yer alabiliriz. Bayan haklarını ortadan kaldıracaklar, konutlarımızın ve kendi seslerimizin gölgelerine itileceğiz, söz alanlarımız sessizliğe gömülecek. Taliban’ın idarede olduğu periyotta okullarda hiç kız çocuğu yoktu. O periyottan bu yana okullarda 9 milyondan fazla Afgan kız çocuğu eğitim görüyor. İnanılmaz bir şey, Taliban’ın yakın vakitte ele geçirdiği ülkenin en büyük üçüncü kenti Herat’taki üniversitede neredeyse yüzde 50 oranında bayan tahsil görüyordu. Bunlar dünyanın neredeyse hiç bilmediği inanılmaz büyük kazanımlar. Sırf son birkaç hafta içerisinde bile Taliban bir sürü okulu yok etti ve 2 milyon kız çocuğu okullardan uzaklaştırılmış durumda.
‘BU SESSİZLİĞİ ANLAMIYORUM’
Ben bu dünyayı anlamıyorum. Bu sessizliği anlamıyorum. Ben burada kalıp ülkem için uğraş edeceğim lakin bunu tek başıma yapamam. Sizin üzere müttefiklere gereksinimim var. Lütfen dünyanın olanlarla ilgilenmesi için bize yardımcı olun. Lütfen ülkenizin en değerli medya kuruluşlarını burada, Afganistan’da olanlar hakkında bilgilendirerek bize yardım edin. Bizim Afganistan haricindeki sesimiz olun. Şayet Taliban Kabil’i ele geçirirse internete ya da diğer rastgele bir irtibat aracına ulaşımımız olmayabilir. Lütfen bize takviye verip bizim sesimiz olmaları için sinemacılarınıza, sanatçılarınıza ulaşın.
Bu bir iç savaş değil, bu bir vekâlet savaşı, dışarıdan dayatılan bir savaş ve büsbütün ABD’nin Taliban’la yaptığı mutabakatın bir kararı. Lütfen bu gerçeği elinizden geldiği kadar basınla paylaşın ve toplumsal medyada bizim hakkımızda yazın.
‘DÜNYA BİZE SIRTINI DÖNMEMELİ’
Dünya bize sırtını dönmemeli. Afgan bayanlarının, çocuklarının, sanatkarlarının ve sinemacılarının sesi olmanıza, yardımınıza gereksinimimiz var. Bu dayanak şu an muhtaçlığımız olan yardımı bize ziyadesiyle verecek.
‘ÇOK AZ VAKTİMİZ VAR’
Lütfen dünyanın Afganistan’ı terk etmemesi için bize yardım edin. Lütfen Taliban Kabil’i ele geçirmedilk evvel bize yardım edin. Çok az vaktimiz var, tahminen günler… Çok sağ olun. Saf kalbinize tüm samimiyetimle minnettarım.
Yeterli dileklerimle,
Sahraa Karimi