EsraBetül
Member
1000’Den çok DOKÜMAN, FOTOĞRAF, MÜHİMMAT
Cephelerde Kurtuluş Savaşı’nın mukadderatını belirleyen basamakların yanı sıra Anadolu’nun isimsiz kahramanlarına da özel yer ayıran stant, farklı koleksiyonlardan derlenen yapıtlarla bir asrın akabinde bu özel devri yakından hissetme imkânı sağlıyor. Harp alanlarında bulunan mühimmat modülleri, silahlar, kılıçlar, sıhhi gereç, pusula, dürbün, telgraf, harita ve gibisi nesneleri ile epey sayıda fotoğraf ve sinemanın yer aldığı stant, binden çok kesimden oluşuyor.
Ne palavra söyleyelim insan bu bini aşkın doküman, fotoğraf, sinema ve mühimmatın içinde hem vakitte muazzam bir seyahate çıkıyor birebir vakitte açıkçası vaktin nasıl geçtiğini anlamadan müzenin ortasında kayboluveriyor. Bizim talihimiz müzeyi standın yaratıcıları ve danışmanlarıyla bir arada gezmek ve çabucak her husus hakkında bilgilenmek oldu.
Müzedeki özel gösterimde davetlilere İş Bankası Kurumsal Bağlantı Koordinatörü Suat Sözen, İş Sanat Genel Müdürü Zuhal Üreten, standın küratörü İzzeddin Çalışlar ve stant danışmanları Prof. Dr. Mesut Uyar ile Dr. Selim Erdoğan eşlik etti.
Suat Sözen, “Büyük Zafer’e giden yolda kıymetli kilometre taşlarını çarpıcı bir biçimde ortaya koyan bir sergiyi daha ziyarete açmaktan gurur duyuyoruz. her insanın hafızasında Ulusal Mücadele’nin, bu ülkenin nasıl büyük fedakârlıklarla ve zorluklarla kurulduğunun bir daha canlanacağına inanıyorum. Ulusal Mücadele’nin isimsiz kahramanlarını anmamıza vesile olan, aile yadigârlarını büyük bir teveccüh göstererek Müzemize ödünç veren tüm aile fertlerini sevgi ve hürmetle selamlıyorum” dedi.
BAĞIŞLANAN VE ÖDÜNÇ VERİLEN MADALYALAR
Aileler tarafınca 250’yi aşkın madalya, 600’e yakın nesne, fotoğraf ve dokümanın stant için ödünç verildiğini belirten Sözen, “Ödünç madalya verilmesiyle ilgili devam eden ağır bir talep var. Bundan daha sonra gelecek madalyaları da yer elverdiği ölçüde standımıza eklemeye çaba edeceğiz. İstanbul’dan Çanakkale’ye Bursa’dan Konya’ya tüm ülkemizden gördüğümüz bu teveccühü, Büyük Başkan Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri zaferlerin lakin iktisadi zaferler ile taçlandırılırsa tam bağımsızlığın kazanılacağı vizyonu ile kurulan İş Bankası’na duyulan inancın bir simgesi olarak değerlendiriyoruz” diye konuştu.
TÜRK BİTTİ DEMEDEN BİTMEZ
ATATÜRK’ÜN ALDIĞI RİSK
Standın Büyük Taarruz’a ayrılan kısmında ise bir başka stant danışmanı Prof. Dr. Mesut Uyar aldı kelamı. Sakarya’dan daha sonraki periyodu anlatan Uyar “Sakarya’da zafer kazandık lakin iş zafer kazanmakla bitmiyor aslında” diye başladığı kelamlarını şu biçimde sürdürdü: “Sakarya daha sonrasında bizimkilerin en büyük korkusu Anadolu’nun bir kısmında, bilhassa de İzmir ve etrafında Yunanlıların tutunması ve o bölgenin elimizinden çıkmasıydı. Biz ne yapalım da Yunanlıları Anadolu’dan atalım ve bunu tek bir darbede yapalım? Zira Sakarya’da zafer büyük bir seferberlik daha sonrasında kazanıldı lakin Yunanlılar hâlâ Anadolu’da, Afyon, Eskişehir, yani bugün Ege Bölgesi dediğimiz kısım onların elinde. Büyük bir baskı var, herkes bir an evvel Yunanlılardan kurtulmak istiyor, Mecliste fecî bir muhalefet var, 2. küme kuruluyor, herkes çabucak saldıralım, Yunanlıları atalım diyor. Lakin ordunun bunu yapabilecek gücü yok ve Atatürk ve arkadaşları büyük bir riski göze alarak bir sene bekledikten daha sonra bu işi yapıyorlar. İşte bu bir sene Kurtuluş Savaşı’nın hayli problemli bir periyodu. Bu devir ortasında orijinal bir ordu kuruluyor, zira Sakarya’da az sayıda adamla savunmayı gerçekleştirdik ancak taarruz için en az Yunan ordusu kadar adam gereksinim var, 200 bin şahsa. Yani yeni asker alacaksınız. Sakarya’da yüzlerce subay şehit düştü, yeni subay bulacaksınız. Doğal silah bulacaksınız, Ruslardan, Fransızlardan, İtalyanlardan silah kaçırıldı… Yani bir sene epey büyük bir siyasi risk alınarak hazırlanmış bir şeydir Büyük Taarruz.”
Eminönü’nde bulunan Türkiye İş Bankası Müzesi’nde açılan stant, bir yıl boyunca fiyatsız olarak ziyaret edilebilecek. Müze, pazartesi hariç her gün 10.00-17.00 saatleri içinde hizmet veriyor. 28-30 Ekim tarihlerine özel olarak ziyaret saatleri 19.30’a kadar uzatıldı.
İKTİSADİ BAĞIMSIZLIK SAVAŞI
Standın kıymetli bir kısmı de Atatürk’ün talimatıyla kurulan Türkiye İş Bankası’na ayrılmış. Standın küratörü İzzettin Çalışar “Hikâye Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasıyla bitmiyor, zira kazanılması gereken bir savaş daha var; iktisadi bağımsızlık savaşı…” kelamlarıyla anlatıyor bu kısmı ve ekliyor: “Atatürk’ün ‘hiç bir zafer iktisadi zaferlerle taçlanmadıkça gerçek bir muvaffakiyet sayılmaz’ kelamıyla özetleyebiliriz bunu. Cumhuriyetin kurulmasından 9 ay evvel toplanan İzmir İktisat Kongresi’nin çıkardığı ekonomik envanter, gayeler ve eldekiler sonuçta bir öbür siyasete işaret ediyor. Cumhuriyet’in kurulmasının çabucak akabinde 1924 Ağustos’unda bu amaçlar için İş Bankası kuruluyor. İş Bankası’nın kuruluş takımına baktığımız vakit gerek yönetim meclisi üyelerinde gerekse çalışanlarında ve daha sonraki senelerda gelen yöneticilerinde bir özellik farkettik; onlar da aslında tüm bu anlattığımız kıssanın aktörleri içinde yer almışlardı, tıpkı milletin geri kalanı üzere.”
İSTİKLAL MADALYASI
Cephelerde Kurtuluş Savaşı’nın mukadderatını belirleyen basamakların yanı sıra Anadolu’nun isimsiz kahramanlarına da özel yer ayıran stant, farklı koleksiyonlardan derlenen yapıtlarla bir asrın akabinde bu özel devri yakından hissetme imkânı sağlıyor. Harp alanlarında bulunan mühimmat modülleri, silahlar, kılıçlar, sıhhi gereç, pusula, dürbün, telgraf, harita ve gibisi nesneleri ile epey sayıda fotoğraf ve sinemanın yer aldığı stant, binden çok kesimden oluşuyor.
Ne palavra söyleyelim insan bu bini aşkın doküman, fotoğraf, sinema ve mühimmatın içinde hem vakitte muazzam bir seyahate çıkıyor birebir vakitte açıkçası vaktin nasıl geçtiğini anlamadan müzenin ortasında kayboluveriyor. Bizim talihimiz müzeyi standın yaratıcıları ve danışmanlarıyla bir arada gezmek ve çabucak her husus hakkında bilgilenmek oldu.
Müzedeki özel gösterimde davetlilere İş Bankası Kurumsal Bağlantı Koordinatörü Suat Sözen, İş Sanat Genel Müdürü Zuhal Üreten, standın küratörü İzzeddin Çalışlar ve stant danışmanları Prof. Dr. Mesut Uyar ile Dr. Selim Erdoğan eşlik etti.
Suat Sözen, “Büyük Zafer’e giden yolda kıymetli kilometre taşlarını çarpıcı bir biçimde ortaya koyan bir sergiyi daha ziyarete açmaktan gurur duyuyoruz. her insanın hafızasında Ulusal Mücadele’nin, bu ülkenin nasıl büyük fedakârlıklarla ve zorluklarla kurulduğunun bir daha canlanacağına inanıyorum. Ulusal Mücadele’nin isimsiz kahramanlarını anmamıza vesile olan, aile yadigârlarını büyük bir teveccüh göstererek Müzemize ödünç veren tüm aile fertlerini sevgi ve hürmetle selamlıyorum” dedi.
BAĞIŞLANAN VE ÖDÜNÇ VERİLEN MADALYALAR
Aileler tarafınca 250’yi aşkın madalya, 600’e yakın nesne, fotoğraf ve dokümanın stant için ödünç verildiğini belirten Sözen, “Ödünç madalya verilmesiyle ilgili devam eden ağır bir talep var. Bundan daha sonra gelecek madalyaları da yer elverdiği ölçüde standımıza eklemeye çaba edeceğiz. İstanbul’dan Çanakkale’ye Bursa’dan Konya’ya tüm ülkemizden gördüğümüz bu teveccühü, Büyük Başkan Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri zaferlerin lakin iktisadi zaferler ile taçlandırılırsa tam bağımsızlığın kazanılacağı vizyonu ile kurulan İş Bankası’na duyulan inancın bir simgesi olarak değerlendiriyoruz” diye konuştu.
TÜRK BİTTİ DEMEDEN BİTMEZ
ATATÜRK’ÜN ALDIĞI RİSK
Standın Büyük Taarruz’a ayrılan kısmında ise bir başka stant danışmanı Prof. Dr. Mesut Uyar aldı kelamı. Sakarya’dan daha sonraki periyodu anlatan Uyar “Sakarya’da zafer kazandık lakin iş zafer kazanmakla bitmiyor aslında” diye başladığı kelamlarını şu biçimde sürdürdü: “Sakarya daha sonrasında bizimkilerin en büyük korkusu Anadolu’nun bir kısmında, bilhassa de İzmir ve etrafında Yunanlıların tutunması ve o bölgenin elimizinden çıkmasıydı. Biz ne yapalım da Yunanlıları Anadolu’dan atalım ve bunu tek bir darbede yapalım? Zira Sakarya’da zafer büyük bir seferberlik daha sonrasında kazanıldı lakin Yunanlılar hâlâ Anadolu’da, Afyon, Eskişehir, yani bugün Ege Bölgesi dediğimiz kısım onların elinde. Büyük bir baskı var, herkes bir an evvel Yunanlılardan kurtulmak istiyor, Mecliste fecî bir muhalefet var, 2. küme kuruluyor, herkes çabucak saldıralım, Yunanlıları atalım diyor. Lakin ordunun bunu yapabilecek gücü yok ve Atatürk ve arkadaşları büyük bir riski göze alarak bir sene bekledikten daha sonra bu işi yapıyorlar. İşte bu bir sene Kurtuluş Savaşı’nın hayli problemli bir periyodu. Bu devir ortasında orijinal bir ordu kuruluyor, zira Sakarya’da az sayıda adamla savunmayı gerçekleştirdik ancak taarruz için en az Yunan ordusu kadar adam gereksinim var, 200 bin şahsa. Yani yeni asker alacaksınız. Sakarya’da yüzlerce subay şehit düştü, yeni subay bulacaksınız. Doğal silah bulacaksınız, Ruslardan, Fransızlardan, İtalyanlardan silah kaçırıldı… Yani bir sene epey büyük bir siyasi risk alınarak hazırlanmış bir şeydir Büyük Taarruz.”
Eminönü’nde bulunan Türkiye İş Bankası Müzesi’nde açılan stant, bir yıl boyunca fiyatsız olarak ziyaret edilebilecek. Müze, pazartesi hariç her gün 10.00-17.00 saatleri içinde hizmet veriyor. 28-30 Ekim tarihlerine özel olarak ziyaret saatleri 19.30’a kadar uzatıldı.
İKTİSADİ BAĞIMSIZLIK SAVAŞI
Standın kıymetli bir kısmı de Atatürk’ün talimatıyla kurulan Türkiye İş Bankası’na ayrılmış. Standın küratörü İzzettin Çalışar “Hikâye Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasıyla bitmiyor, zira kazanılması gereken bir savaş daha var; iktisadi bağımsızlık savaşı…” kelamlarıyla anlatıyor bu kısmı ve ekliyor: “Atatürk’ün ‘hiç bir zafer iktisadi zaferlerle taçlanmadıkça gerçek bir muvaffakiyet sayılmaz’ kelamıyla özetleyebiliriz bunu. Cumhuriyetin kurulmasından 9 ay evvel toplanan İzmir İktisat Kongresi’nin çıkardığı ekonomik envanter, gayeler ve eldekiler sonuçta bir öbür siyasete işaret ediyor. Cumhuriyet’in kurulmasının çabucak akabinde 1924 Ağustos’unda bu amaçlar için İş Bankası kuruluyor. İş Bankası’nın kuruluş takımına baktığımız vakit gerek yönetim meclisi üyelerinde gerekse çalışanlarında ve daha sonraki senelerda gelen yöneticilerinde bir özellik farkettik; onlar da aslında tüm bu anlattığımız kıssanın aktörleri içinde yer almışlardı, tıpkı milletin geri kalanı üzere.”
İSTİKLAL MADALYASI